Ensar Aytekin: Faiz Lobisi Aç Kalmasın Diye Bütçe Açık Verecek!

18.12.2025

CHP,TBMM,2026 Bütçe Görüşmeleri,Cumhuriyet Halk Partisi,Ensar Aytekin,Balıkesir Milletvekili,Genel Başkan Yardımcısı,Karadüzen AŞ,Emekli,Dilovası,vergi affı,Sağlık Bakanlığı,Müşteri Garantili Hastaneler,İş Cinayeti

-ALİ BABA VE 40 HARAMİLERİ GİTTİ, ŞİMŞEK EFENDİ VE BÜROKRATLARI GELDİ.

- FAİZ HARAM DİYORLARDI 2.7 TRİLYON FAİZ ÖDEYECEKLER

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan bütçe üzerine CHP Grubu adına konuştu.

Konuşmasında faiz harcamalarına dikkat çeken Aytekin, “Bu bütçe denk olsaydı, faiz lobileri aç kalacaktı. Karadüzen AŞ.’nin bu bütçesine hayır diyoruz” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin’in konuşması şöyle:

Sayın Başkan Değerli Milletvekilleri

Önümüzde duran bu bütçe metni, kalemle yazılmış rakamlar ve soğuk tablolardan ibaret değildir. Bütçeler, bir ülkenin vicdanıdır; ahlaki ve siyasi tercihlerinin en somut belgesidir. İktidarın her fırsatta övünerek sunduğu "denge" kelimesinin arkasında, milyonlarca insanın hayatından yapılan acımasız fedakarlıklar ve derin bir adaletsizlik gizlenmektedir.

Bu bütçenin tercihleri son derece nettir. Bir yanda, kaynağı belirsiz bir zenginliğe hizmet eden faiz harcamalarına ve yandaş şirketlere garanti ödemelerine trilyonlar akıtılırken; diğer yanda emeklinin sofrasından, gencimizin eğitiminden, çiftçimizin toprağından acımasızca kesintiler yapılmaktadır. Bu, halka değil, ranta hizmet eden bir anlayışın bütçesidir.

İbn-i Haldun ve Toplumun Çöküş Alametleri

Değerli Milletvekilleri;

Anadolu coğrafyası, devlete özel bir anlam ifade eder. Nitekim Şeyh Edebali’nin “insanı yaşat ki devlet yaşasın” sözü; bu anlamın vücut bulmuş halidir. Devlet, canlı bir organizmaya benzetilir. Bunun da öncüsü sosyolojinin fikir babası sayılan ve AKP’lilerin de sıklıkla atıf yaptığı İbn-i Haldun’da görülür. İbni Haldun, 600 yıl önce yazdığı Mukaddime eserinde, devleti canlı bir yapıya benzetirken, yöneticileri de uyarır.

Bu eserde Haldun kamu israfına dikkat çekerken bir toplumun çöküş alametlerini şöyle sıralar:

1. Dayanışmanın yok olması

2. Üretimin zayıflaması

3. Tüketim çılgınlığı

4. Verginin artması

5. Liyakatin dikkate alınmaması

6. Adaletsizliğin yaygınlaşması

7. Göçün hızlanması

8. Bencillik ve kibir

9. Gösteriş

10. Riyakarlık ve dalkavukluk

600 yıl önceden günümüze tutulan bu ışık, iktidarın düştüğü boşluğun gölgesidir. Bütçenin Denk olması, üniversitelerde Devlet Bütçesi dersi alan öğrencilerin de bildiği bir gerçektir. Ancak bu ilke iktidar tarafından hiç edilmiştir.

2026 Bütçesi: Saniyede 495 Bin Lira Vergi

Değerli milletvekilleri.

2026 bütçesi ile;

Saniyede 495 bin 658 lira

Dakikada 29 milyon 739 lira

Saatte 1 milyar 784 milyon lira

Günde 42 Milyar 824 milyon lira

Yılda toplam 15. 6 trilyon vergi toplanacaktır.

Bu vergilerin;

3.5 trilyonu Gelir Vergisi

1.7 trilyonu Kurumlar Vergisi

5.6 trilyonu KDV

2.5 Trilyonu ÖTV’den oluşmakta.

Devlet, toplayacağı 15.6 trilyon verginin yaklaşık 10 trilyonunu doğrudan düşük gelirliden toplayacak. Tüm bunlar yetmez gibi, bu bütçede dolaylı vergilerin oranı da %62 olmuş. Yani devlet, vatandaşına hissettirmeden toplam verginin %62’sini toplayacak.

"Faiz Lobileri Aç Kalmasın Diye Borçlanıyorlar"

Faiz haram diyen arkadaşlar; bu bütçeye tam 2.7 trilyon faiz ödemesi yazmışlar. Üstelik hepsini de borçlanarak yapacaklar. Bu kalem olmasa, bütçe denk olacak. Ama bütçe denk olamaz Sayın Vekiller! Neden biliyor musunuz? Çünkü o zaman faiz lobileri aç kalır, İngiltere'deki emlakçılar müşterisiz kalır!

Bu bütçeyle istenen bellidir: Gel vatandaş, bize para ver. Bu parayı biz yiyeceğiz, azıcık da hizmet edeceğiz. Bu düzen; yeni harami düzenidir. Ali baba ve 40 haramileri gitti, Şimşek efendi ve bürokratları geldi.

Kara Düzen Anonim Şirketi: KADAŞ

Değerli milletvekilleri; Genel Başkanımız Özgür Özel, bu düzenin kurduğu şirketi kamuoyuyla paylaşmıştı. Kara düzen Anonim Şirketi. Yani KADAŞ. Devleti şirket gibi yönetiyorlar. Ama öyle bir şirket ki, cirosuyla borcu eşit. Onun dışında giren her kuruş KADAŞ patronu Erdoğan ve ekibi tarafından nemalandırılıyor. Bu KADAŞ’ın son işinde şöyle bir durum oldu: Ulaştırma Bakanlığı bir ihale açtı ve lokomotif zinciri ihalesi yapmaya kalktı. Öyle bir şartname yazdılar ki, 5 yılda 600 milyon euroluk adrese teslim ihale tasarlandı. Bunu ifşa edince, bu ihale ellerinde patladı. Bu bakanlıkta olan, Kara Düzen AŞ’nin işlerinden sadece biri.

Vergi Affı ve Adaletsiz Vergi Sistemi

Değerli milletvekilleri. 1924’ten 2002’ye 78 yılda 28 vergi affı çıkarıldı. 2002’den bu güne ise 12 vergi affı. Neden? Bütçe öyle bir açık veriyor, devlet öyle bir zarar ediyor ki para gelsin de nasıl gelirse gelsin mantığı egemen kılınmış. Yandaş müteahhidini resmi gazeteyle affediyor, vatandaşı da resmi tebligatla vergi dairesine çağırıyor. Vatandaş da nasıl olsa vergi affı gelir diye borcunu ödemiyor. Sonra bir bakıyoruz, futbolcular Anadolu’da aldıkları evlerle vergi rekortmeni oluyor. Neden? Çünkü o vergiden kaçamıyorlar. Devlet, 2026’da toplayacağı verginin %66sını en alttakilere yüklüyor.

Sağlık Bakanlığı ve Müşteri Garantili Hastaneler

Bir örnek olarak verelim. Mesela sağlık bakanlığına her gün 4 milyar TL ödeyeceğiz. Sağlık Bakanlığından memnun muyuz gerçekten? Hepimiz milletvekiliyiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile milletvekilliğini sekreterliğe indirdiniz. Hepimiz her gün, şu telefonu alıyoruz: “Vekilim falanca hastanede sıra bulamıyoruz. Bir arasanız da bize yardımcı olsunlar” Halkın gözünde en çalışkan vekil, en çok hastane randevusu alan vekil oldu. Her gün 4 milyar TL’mizi alacak olan Sağlık Bakanlığında durum bu. Peki bu kadar parayla ne yapıyorlar? KADAŞ’ı besliyorlar. Bakan hastane sahibi olursa, ihaleler de mal temini de yandaşa gidiyor. Hastaneler, halkın şifa bulduğu bir yer değil, KADAŞ'ın müşteri garantili hastanelerine hasta taşıyan bir acenteye dönüşmüştür.

Dilovası'ndaki İş Cinayeti ve Denetimsizlik

Değerli Milletvekilleri;

AKP’lilerin özellikle kapatmak istedikleri bir cinayet var. Kocaeli Dilovası’ndaki parfüm fabrikası. Burada 7 yurttaşımızı kaybettik. Nisanur ve Cansu, birbirlerinin üzerine kapanarak can verdiklerinde 15 yaşındaydı. Sigorta yok Mesai Sınırı yok. İş yerinin ruhsatı yok. Tabelası adresi yok. Denetim yok. Sonuç? 7 can kaybettik. Patron ne yaptı? Valize doldurduğu paralarla kaçarken yakalandı. Bu durum, tam bir Türkiye özetidir. O 7 kişi bütün halkın minyatürüdür. Parayla kaçmaya çalışan patron da AKP’nin ta kendisidir! Memleket yanmış yıkılmış umurlarında değildir. Biz çantamızı doldurup gidelim de bizden sonrası tufan denmektedir.

Emekliye, “çok fazla yaşıyorlar, ölmedikleri için bütçe hesabı şaşıyor” diyecek kadar pervasızlığın içindedirler.

Bunlar o kadar pervasız patrondurlar ki, deprem öncesi denetimi yapmaz, Karadüzen AŞ’ye kaynak yaratsın diye kaçakları görmez, o binalarda onbinlerce insanı öldürürler sorumluluk almazlar, sonra sağ kalanlara bina yaparlar. O binayı yandaşlarına yaptırırlar, o hafriyatı Sındırgı’da da olduğu gibi yandaşlarına kaldırtırlar. Sonra tutup, sağ kalan vatandaştan yine para alarak o yeni binaları satarlar.

Kazanan kim? Karadüzen AŞ.

"Bu Bütçeyi Halkımız Adına Reddediyoruz"

Değerli arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, önümüzde iki seçenek var: Ya Nisanur ve Cansu'yu ölüme gönderen, faiz lobilerini besleyen, halkı müşteri gören 'Kara Düzen Anonim Şirketi'ne onay vereceksiniz; Ya da 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyen, Cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olduğu o onurlu 'Devlet' anlayışını seçeceksiniz. Bizim tarafımız bellidir. Bizim tarafımız halktır. O yüzden bu bütçeyi halkımız adına reddediyoruz!"